SON IŞIK


SON IŞIK





Emine ÇOBAN





   Kafamı kaldırıp uçsuz bucaksız gökyüzünü minicik gözbebeklerime sığdırmaya çalıştığımda ya da koca okyanusu bir damla misali yudumlamaya kalktığımda aslında hep aynı his var içimde. Her hareketimde seni gönlüme, gözlerime, dimağıma sığdırmak senle bir olmak isterim. Ne zaman bir kuytuda rastlasam sana, orada fazlaca dururum. Gözlerimin de ötesinde aklımın en derinine kazırım seni. Kazırım ki ışıklar sönse bile capcanlı kal gün gelip de bu gözler göz olmayı yitirse dimağım seni yitirmesin sen kal. Bir dervişin tespihi gibi her daim hakkı zikrettir bana ama bir yandan da zarif bir hanımın en değerli mücevheri misali gönlümde yer edin. Ne zaman ki şu dünya bana dar gelmeye başlasın o zaman gel aklıma dünyayı sevme nedenim biraz da sen ol.

   İnsanlar gökyüzü desin ben senin adın zikredilmiş gibi dönüp bakayım. Rüyalarımda ol mesela, Karadeniz’in kıyısında oturup seni dinleyeyim ya da bir pilot olup ilk kez yükseleyim göğe hayır hayır sana. Hani derviş tespihi demiştim de işte o tespihin her bir taşı ol gel sabahı unuttur bana; rüyalarımda yaşayayım seni. Bir genç kızın en değerli eşyası ol saklayayım sarayım seni kimseler erişemesin. Bırak herkes anlattıklarımı aşk sansın, bırak insanlar bu cümlelerimi kızıl mürekkeple yazdım sansın ben yine en sevdiğim mürekkebe batırayım kalemimi ve seni yazayım en güzel öyküm niyetine. Bir köre kırmızıyı anlatamazsın derler ya hani aslında seni anlatmak zordur bilir misin? Suya dokun desen hissedemez başını kaldır desen göremez.

   Sahi aşk ne idi ki ben seni gördükten sonra sildim sözlüklerden aşk tanımını yerine keçeli kalemlerimle gücüm yettiğince seni çizdim. Şimdi sorsalar neden o diye muziplik eder aykırılık olsun diye derim ama bilmezler ki benim kanım bile kırmızı değil sen. Neden sen diye sorsam kendime belki de mutluluk verdiğin içindir, ya da belki ben öyle sandığım içindir bilmem? Bakıyorum da insanlara ne güzel sevmiş ne güzel benimsemişler seni, kimisi siyahın yanına iliştirmiş roman demiş kimisi şiirin rengi olsa olsa sensindir demiş kestirip atmış. Tangoya aşk dansı derler kırmızı bilirler ama onun bile yanına sen gelince bir başka şiir olmuş. Ondandır bendeki bu yazma aşkı bak sırf bendeki uyandırdıklarınla adını bile telaffuz etmeden öykü yazdırdın bana birde adını söylesem herhalde son ışık sönse bile kalırsın akıllarda.