SANATA SAYGI LÜTFEN


Sanata Saygı Lütfen



İnsanın çağın dehlizlerine doğru yolculuğunu anlamlı kılmaya çalışan sanat, gelecek için bırakılmış en güzel hediyelerden biri. Sanat, inceliği ve ürettiği değer açısından sonsuzluğun kapısına konulan pörsümez bir çiçek. İnsanın en insan yönleri, kaygıları, arzuları ve korkuları ile anlaşılmasını kolaylaştıran dipnot. Bizim binlerce yıl sonra bile ne tür kederlerle yaşadığımızın açık ifşası. Hikâyesi, romanı, şiiri, destanı.

Sanat, insan denilen okuma ve anlama kıla-vuzu üretilmemiş varlığa yaklaşma biçimi. Bu nedenlerle sanata saygı insana saygı içeriyor. Sanata duyulacak küçük saygı çağları aşıp bu günlere gelmişse yine çağları aşıp yolculuğuna devam etmeli. Günümüz insanı ne yazık ki bu saygının yolunu kesmeye çalışıyor. Acımasızlık, vahşet ve barbarlık bundan ötürü çağımızda hız kesmiyor. Çünkü sanatın ve erdemlerin yolu hendeklerle kesilmiş durumda. Sanatın güzelliğinin görülmediği yerlerde herkes kendi celladını sevmekle meşguldür.

Bazı sanatçılar ise kendilerinin en kıymetli izi olan eseri yerine cesedini tütsüleyip duruyor. Ne acıdır ki isli bedenler gerçek sanatın önünde duvar olup dursalar da renk renk bezenmiş güzellikleri bedenleri gibi öldüremeyecekler. Her dem taze çiçekler filizlenmeye devam edecek. Hayatın kahpeliklerini bilmediklerini haykırırcasına “Acemi” olduklarını fısıldayacaklar. Fısıltıları küçük küçük öbekler halinde yayılacak dört bir yana. Sonra binlerce yıl öncesinde olduğu gibi anıtlaşacaklar. 21 Ağustosta başlayan yazma günü sancıları hiç dinmeyecek. Her dilde türkü olup söylendikçe kemiklerindeki sevince toprak yeniden tanıklık edecek. Böylesine bir efsane dilden dile dolaşırken hiç de acemi kalmayacaksınız bize.

Bizi sevmeseniz de olur, sanata saygı lütfen.